YaÅŸam
DİZİLERDE İMAM VAR AMA ‘İMAN YOK!’
Sizi şimdi severek izlediğimiz Yeşilçam filmlerinden birine götürmek istiyorum. Halide Edip Adıvar’ın ‘Vurun Kahpeye’ isimli eserinin Orhan Aksoy tarafından sinemaya (Yeşilçam’a) uyarladığı filmi hemen hemen herkes izlemiştir.
Sizi ÅŸimdi severek izlediÄŸimiz YeÅŸilçam filmlerinden birine götürmek istiyorum. Halide Edip Adıvar’ın ‘Vurun Kahpeye’ isimli eserinin Orhan Aksoy tarafından sinemaya (YeÅŸilçam’a) uyarladığı filmi hemen hemen herkes izlemiÅŸtir. BaÅŸrol oyuncuları Hülya KoçyiÄŸit ve Ahmet Mekin paylaÅŸmıştı. O filmde bir yanda Milli Mücadele safında yer alan, ilerici, çaÄŸdaÅŸ, okuma-yazma bilen bilgili, halkı eÄŸitmeye çalışan ve halk tarafından pek sevilen kahraman karakterler, diÄŸer yanda bu kahramanların – yani baÅŸrol oyuncularının- karşısında cahil, yobaz, gerici, sahtekâr, menfaatine düÅŸkün figüran düzeyinde hacı-hoca tiplemeleri. Burada birincisi Cumhuriyeti, ikincisi ise Osmanlıyı temsil ettiÄŸi belirtilmektedir.
Belki ÅŸimdi pek izlenmiyordur ama bir nesil bu tür filmlerle yetiÅŸti. Hatta yakın zamana kadar bile bu konu iÅŸlenmeye devam etti. Bu algıyı ortadan kaldıran imamların ‘gerici’ olmadığını anlatan elle tutulur ilk sinema filmi ise Burak Tarık’ın yazıp baÅŸrolünü oynadığı EÅŸref PaÅŸalılar filmi olduÄŸu söylenebilir. EÅŸref PaÅŸalılar da eli yüzü düzgün, hem fenni hem de dini ilimlere hâkim insanları hakir görmek yerine kucaklayan bir imam profili çizilmiÅŸti. Bir çok yönden eksik olan aynı zamanda belli bir propaganda aracı olarak kullanılsa da imamlara bir karizma kattı dememek haksızlık olur. Böyle bir girizgahtan sonra sözü günümüz televizyon dizilerine getirmek istiyorum. Samanyolu TV ve Kanal 7’yi çıkarsak televizyon dizilerinde baÅŸörtülü görmek neredeyse mümkün deÄŸildi. BaÅŸörtülüler ya temizlikçi ya da babaanne rolünde bir türlü baÅŸrole terfi edemiyorlardı. Ta ki ATV’de yayına giren “Huzur Sokağı” adlı diziye kadar. Åžule Yüksel Åženler’in aynı adlı romanından televizyon ekranlarına dizi olarak taşınan bu yapıt Türkiye televizyonlarında bir ilkti, kısa zamanda çokta ilgi gördü. Sokaktaki vatandaşın kendinden bir parça ekranda görmesi mutlu etmiÅŸti. Teveccüh görmesinin en önemli sebebi biraz öncede dediÄŸim gibi Cihangir’de hayal edilen karakterler dışında hayatın içinden karakterlerin yer almasıydı.
Huzur Sokağıdizisiyle baÅŸlayan serüven ÅŸimdilerde yine aynı kanalın DiÄŸer Yarım isimli dizisiyle devam ediyor. Huzur Sokağı’nda kantarın topuzu Åžule Yüksel Åženler’in kriterleri sayesinde pek kaçırılmamıştı. Fakat‘DiÄŸer Yarım’ adlı dizide iyice kaçırılmışa benziyor. Dizi ikiz kardeÅŸlerin bebekken anne ve babalarının bir inat uÄŸruna boÅŸanmalarının ardından birbirinden koparılmalarını anlatıyor. Birbirinden habersiz büyüyen bu iki kardeÅŸ klasik YeÅŸilçam filmlerinde olduÄŸu gibi bir gün yolda çarpışır ve yer deÄŸiÅŸtirmeye karar verirler. Ve asıl oyun o zaman baÅŸlar. Esma ve Zeynep farklı kültürlerle yaÅŸamış iki genç kız. Biri baÅŸörtülü diÄŸer baÅŸörtüsüz… Dizide dikkatimi çeken nokta sadece bu deÄŸil. Esma yani baÅŸörtülü karakter yaÅŸadığı kültür ve sosyal çevreden dolayı örtülü yani inancından dolayı deÄŸil. Ayrıca Esma karakteri eÄŸitimsiz, tembel ve miskin. Zeynep ise zengin bir muhitte ‘çaÄŸdaÅŸ’ ve eÄŸitimli bir genç kız olduÄŸu için içki içen, gece hayatına düÅŸkün klasik bir bar kızı… Gelelim dizideki mantık hatasına Zeynep Esma’nın yerine geçip artık başı açık yaÅŸamak istediÄŸinde ailesi bil hassa annesi Meryem tarafından büyük tepkiyle karşılaşır. Annesi Meryem (Ä°pek TuzcuoÄŸlu) iÅŸlettiÄŸi otantik Karadeniz lokantasına gelen kızının eteÄŸinin kısalığını görünce ‘al ÅŸu önlüÄŸü tak da el âleme rezil olmayalım’ der. Bu ifadeleri kullanan annenin etekleri ise kızınkinden daha kısadır.
Kızının açık olmasına tepki gösteren baÅŸörtülü ‘tutucu’ annenin giyim ÅŸekli ise tamamen fiyasko. Biraz öncede bahsettiÄŸim gibi etekler dizin üzerinde baÅŸörtülü fakat neredeyse dekolteli bir kapanma tarzı oluÅŸturulmuÅŸ. Tesettürden oldukça uzaktır.
DiÄŸer bir husus ise dizide baÅŸörtülü olan Esma alkol kullanan radyo programcısı bir gence âşık… Bunun yanı sıra Ä°mamın oÄŸlu Poyraz ise ona göre çaÄŸdaÅŸ ve gece âlemlerine akan bir kızla evlenme hayalleri kurar. Ve sonunda Esma’nın ikizi Zeynep’i bulur. Dizideki bu karakterlere baktığımda yazımın giriÅŸinde bahsettiÄŸim bir algıyı oluÅŸturmak için çekilen YeÅŸilçam film karakterlerinden pekte farklı olmadığını görmek mümkün.
Dizide cami sahneleri unutulmamış. Tabi bu cami sahnesi bildiÄŸiniz cami sahnelerine benzemez. Herhangi bir namaz sahnesi yok. Sadece caminin bahçesinde akıl saÄŸlığı pek yerinde olmayan birkaç yaÅŸlı ile ‘salak’ bir imamın sohbetlerinden oluÅŸuyor. Dizide imam var ama iman yok maalesef. Neden salak dedim çünkü mahalleliye hiçbir faydası dokunmayan akli melekeleri pek yerinde olmayan bir kadın uÄŸruna her ÅŸeyi yapmaya hazır bir imam. Diyalogları incelendiÄŸinde ise imamın imani bir yönünün olmadığını da maalesef görmek mümkün.
Bu sahneler ATV’nin baÅŸörtüsü fobisini azda olsa yendiÄŸini fakat YeÅŸilçam’dan kalan imam profilini pek aÅŸamadığına hatta uzun bir sürede aÅŸamayacaÄŸa benziyor…
Henüz yorum yapılmamış.